Omurgamızın bel bölgesi 5 adet omur ve bunları birbirine bağlayan disk, eklem, bağ doku ve kas dokudan oluşmaktadır. Bel omurgasında dar kanal; bu yapılardaki bozulma süreci sonunda içerde seyreden sinir kanalına bası olması olarak tanımlanabilir.
Disk dejenerasyonunu takiben omurga eklemlerinde ve bağ dokuda kalınlaşmalar oluşur. Bu durumu kireçlenme olarak tarifleyebiliriz. Yapısal, doğuştan kaynaklı rahatsızlıklar etken olabileceği gibi, doğal süreçte ilerleyen yaşa bağlı olarak da bu durum ortaya çıkabilir. Bel ağrısı, yürüme mesafesinde azalma, bacak ağrısı, uyuşma, kramp yakınmaları ile başvuran hastalarda olası sebeplerden biri olarak düşünülür.
Yürüme ağrısı tıp dilinde kladikasyo olarak isimlendirilir. Örnek olarak yürüyüşe başladıktan yaklaşık olarak 100 metre sonra durup dinlenme ihtiyacı hissetmek tarafımızca cerrahi karar açısından önemli bir bilgidir. Kladikasyo, sinir hasarına bağlı olabildiği gibi damar sorunlarına bağlı da olabilir. Şikayet, muayene bilgileri ile birlikte ek tetkiklerle ayrımına varılmaya çalışılır. Muayenede kas gücü ile birlikte refleksler değerlendirilir.
Görüntüleme tipi olarak öncelikle Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme yapılır. MR ile omurganın dizilimi, eğrilikleri, yapısal sorunlar, sinir kanalının ve sinir köklerinin bası seviyeleri hakkında bilgi edinilir. Şikayet, muayene ve MR bulgularının uyumlu olması gözetilerek tedavi planlaması yapılır. Hastanın yaşı, ek hastalıkları ve yaşam kalitesini ne kadar bozduğu göz önünde bulundurularak Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon bölümüne yönlendirilebilir.
Konservatif yaklaşımlar hastanın şikayetlerini azaltabilir. Yaşam kalitesi bozulmuş, yürüme mesafesi çok kısalmış, bacaklarda güç kayıpları olan hastalarda cerrahi seçenek önerilebilir. Cerrahi öncesi omurganın biyomekaniğini, kemik ve eklem yapısını, dayanıklılığını ve hareket kabiliyetini daha iyi anlamak amacıyla tomografi ve hareketli röntgen çekilebilir. Az sayıda seviyede sinir basısı durumlarında mini kesilerle mikroskopik yaklaşımla sinir kanalı etrafında tünel açma ameliyat tekniği uygulanır. Bu ameliyatta implant (vida, rod, kafes gibi) kullanılmaz, kanal daralmasına sebep olan kalınlaşmış doku ve kemik çıkarılarak sinir kanalının rahatlatılması amaçlanır. Yatış süresi daha kısa olur. Çoklu seviye basılarda, omurganın hareket ve dayanıklılık kabiliyetinin bozulduğunu tespit ettiğimiz durumlarda basının kaldırılması ile birlikte implant kullanarak omurgada stabiliteyi sağlayıcı implantlar kullanılabilir. Bu ameliyat tekniğinde kesi daha uzun olur. Yatış süresi ve ameliyat süresi daha uzundur. Her iki ameliyat tekniği de genel anestezi altında yüz üstü pozisyonda yapılır. Her şey planlandığı gibi gittiği takdirde implantsız ameliyattan 4-6 saat sonra hasta yürütülür, 1 gece yatış sonra taburcu edilir. İmplantlı ameliyatta ise ameliyat sonrası dren takibi yapılır ve 3-4 gün yatış gerekebilir. Uygun hastalarda cerrahi seçenek fonksiyon koruyucu ve yaşam kalitesini artırıcı bir etkiye sahiptir.