Sağlık Kütüphanesi / Çocuklarda Yaz Hastalıkları
Çocuklarda Yaz Hastalıkları
Bu makaleyi sesli dinleyin

Çocuklarda Yaz Hastalıkları

Anneler ve babalar son dönemlerde kendilerini ve çocuklarını COVID-19’dan korumak için pek çok önlem alıyor. Ancak bu mevsimde çocukları bekleyen tehlikeler arasında sadece koronavirüs değil, yaz hastalıkları ve kazalar da bulunuyor. Yazın güneşli günlerinde, yeşil alanlarda ya da denizde geçirilen vakitler her ne kadar eğlenceli olsa da dikkat edilmediği takdirde pek çok olumsuz durumu beraberinde getirebiliyor. Çocuklarda sık görülen yaz hastalıkları; kusma ve ishal ile giden bağırsak enfeksiyonları, güneş yanıkları ve sıcak çarpması, havuz ve deniz enfeksiyonları, böcek-arı-sinek-kene sokmaları, üst solunum yolu enfeksiyonları, hepatit A enfeksiyonu ve alerjik reaksiyonlardır.

Güneş Yanıkları

Güneş yanıkları yazın en sık karşılaştığımız klinik tablodur. Güneş ışınlarının en dik olduğu 12.00-15.00 saatleri arasında fazla süre ile sıcakta kalmamaya, bu saatleri tamamen gölge olan serin bir yerde geçirmeye özen gösterilmelidir. Özellikle sarışın, açık tenli, çilli çocuklarda gelişebilecek cilt lezyonlarının şiddeti hem daha ağır hem de daha kalıcı olabilmektedir. Çocuklarda en az 30 faktörlü (SPF 30) kremler düzenli aralıklarla tekrarlanmalı ve güneşin altında olduğu süre içerisinde çocuğun bol sıvı almasına dikkat edilmelidir. Suyun içinde de güneş ışınlarından etkilenildiği unutulmamalı ve her ne olursa olsun özellikle çocukların en sıcak saatlerde direkt güneş altında olmamalarına özen gösterilmelidir.

Güneş yanığı eğer sadece deride kızarıklık ve hafif ağrı hissi ile kendini göstermişse bu birinci dereceden yanıktır ve 48 saate kadar ağrı, deride gerilme, yanma hissi devam eder. Derinin losyon tarzı kremler ile nemli tutulması ve ağrı kesici şuruplar kullanılması çocuklarda birinci derece yanığa karşı uygulanacak yöntemlerdir.

Eğer güneş yanıkları çok ağrılı ve kabarcıklıysa, bu duruma yüzde şişme durumu eşlik ediyorsa, ateş ve titreme, baş ağrısı, bayılma, his kaybı, genel durum bozukluğu veya bilinç değişikliği varsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Sıcak Çarpması

Boyun, ense ve kafanın uzun süre ve yoğun güneş etkisine maruz kalması durumunda oluşan şiddetli sıcağın yol açtığı doku hasarı durumudur. Ter bezleri salgıladıkları tuzlu ter salgısı ile vücut ısısını dengelemeye çalışır ama yapamaz ve ısı vücutta hapsolarak hararete dönüşür. Aşırı su kaybından dolayı kan koyulaşır. Bu durumdan genel metabolizma dengesi etkilenir. Her insanın sıcağa dayanıklılığı farklıdır. Çocuklar, yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar, güneşi az gören ülkelerde yaşayanlar ve açık tenli insanlar daha düşük derecelerde de güneş çarpması yaşayabilirler.

Yaz aylarında uzun süre doğrudan güneşe maruz kalmış çocuklarda şu belirtiler gözlenir:

  • Mide bulantısı
  • Şiddetli baş ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Kusma
  • Huzursuzluk
  • Çarpıntı
  • Yüksek ateş
  • Kas krampları,
  • Halsizlik
  • Bilinç değişiklikleri

Güneş çarpması durumunda hasta hemen serin ve gölge olan bir yere taşınmalı, kafası ve göğüs kısmı daha yukarıda olmalı, vücudu sıkan kıyafetler çıkarılmalı, bilinç bozukluğu varsa hemen ambulans çağrılmalı ve tıbbi yardım gelene kadar ıslak bezlerle vücut serinletilmelidir.

Güneş çarpmasına karşı koruyucu önlemler:

  • Güneşli günlerde kafa; bir şapka, eşarp veya şemsiye ile korunmalı
  • Sentetik olmayan pamuklu kıyafetler tercih edilmeli
  • Yüksek faktörlü güneş koruyucuları tercih edilmeli (en az SPF 30)
  • Çok miktarda su tüketilmeli
  • Tatil döneminde güneşe birden çıkılmamalı, özellikle güneşin dik olduğu saatlerde güneşe dikkat edilmeli
  • Yaz aylarında taşıt içerisinde uzun süre kalınmamalı, seyahatlerde bol su alınmalı ve mümkünse günün serin saatlerinde seyahat tercih edilmelidir.

Piknik alanlarında kene riski yüksektir

Yaz aylarında kene tehlikesine karşı önlem alınması çok önemlidir. Özellikle piknik alanlarında geçirilen bir hafta sonunun ardından cilde siyah bir noktanın yapıştığı görülüyorsa mutlaka doktora gidilmelidir. Cilde baş kısmını gömen kene buradan emdiği kanla beslenerek giderek büyür. Kene ısırmasında en korkulan hastalık Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’dir. Ancak her kene bu mikrobu taşımaz. Türkiye’de özellikle iç Anadolu ve Karadeniz’in iç kısımları hastalık taşıyan kenelerin yaşadıkları bölgelerdir.

Kene vücutta görüldüğünde bir sağlık merkezine başvurulmalıdır. Bu konuda tecrübeli bir uzman tarafından kenenin çıkarılması önemlidir. Ayrıca kan sayımı yapılarak; ateş, ishal, halsizlik gibi herhangi bir belirti varsa değerlendirilmelidir. Akrep, yılan sokması artık pek sık karşılaşılan durumlar olmasa da, zehirli olup olmadığının ayırt edilmesi açısından doktora gidilmelidir.

Karınca, pire, tahtakurusu, sivrisinek sokma ve ısırmalarına karşı ise önceden önlem alınmalıdır. Özellikle bu tür haşeratın bol olduğu bir yere gidilecekse kovucu olarak leylak yağı eczanelerden temin edilebilir. Bu yağ mümkünse dışarı çıkılmadan önce çocukların elbiselerine sürülmelidir. Alınan tedbire rağmen ısırılma gerçekleştiyse antihistaminik özellikte kaşıntı önleyici bir şurup ve lokal sürülecek bir kaşıntı giderici merhem çocuğu rahatlatacaktır.

İsilik

Özellikle yaz aylarında ve çocuklarda gördüğümüz isilik, aşırı sıcağa ve ter salgısının artışına bağlı ter bezleri kanallarının tıkanması sonucu daha çok boyun ve omuzlarda ortaya çıkan kızarık kaşıntılı lezyonlardır. Biri küçük su baloncukları şeklinde, diğeri ise su toplayan kırmızı bir görüntü olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar ve kaşıntıya sebep olur. Yeni doğmuş bebeklerde görülme olasılığı fazladır. Sarışın ve açık tenli bebeklerde daha fazla görülür. Omuz ve sırt başta olmak üzere, alın, göz kapağı, burun, diz kapağı arkası gibi bölgelerde de kendini gösterir. Bebeklerde popo bölgesinde daha yoğundur.

Bebeklere yazın kalın ve sıkı kıyafetler giydirmek, nemlendiricinin bir katman şeklinde fazlaca yoğun kullanılması ve sabun, şampuan gibi maddelerin kalıntıları da isiliğe neden olur. Bebeklerin sık sık altını değiştirmemek de isiliğe neden olabilir. Havasız ve sıcak ortamlar da bu hastalığa zemin hazırlamaktadır.

İsilik tehlikeli bir duruma yol açmaz. Oluşan baloncukların kaşınması sonucu kabuk ve enfeksiyon oluşabilir. Bulaşıcılığı yoktur fakat tedavi edilmediği takdirde deri hastalıklarını tetikleyebileceği de unutulmamalıdır. Yaz aylarında bebeklere dar olmayacak şekilde, teri emecek ve serin tutacak pamuklu kıyafetler giydirmek, her gün veya gün aşırı duş aldırmakla kontrol altına alınabilir. Serinletici losyonlar veya kremler kullanılabilir. En doğal tedavi yönteminin ise temiz deniz suyu olduğu da akıldan çıkmamalıdır.      

Travmalar

Yazın gelmesiyle açık alanda yapılan faaliyetlerin artması ile düşme ve çarpma sonucu oluşan travmalar artar. Bisiklet, kaykay, paten gibi aktivitelerde başlık, dizlik gibi koruyucuların kullanılması kazaların hasarsız atlatılabilmesini sağlamaktadır. Travma sonucu oluşan kanamalarda öncelikle kanayan yerin üzeri dikkatle açılmalı, kanayan yara temiz bir tampon ile sarılıp elle kanayan yere bastırılmalı ve kalp hizasına yükseltilmelidir. En yakın sağlık kuruluşuna gidene kadar bu şekilde pozisyon korunmalıdır. Kırık durumunda ise kol veya bacakta eklem dışında anormal hareket, ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı olur. Bu gibi durumlarda eklem bölgesini hareketsiz hale getirilmek için kalın bir karton veya atel ile sabit konuma getirilir.           

Mide-Bağırsak Enfeksiyonları, Yaz İshalleri

Yaz aylarında ısı şartlarının artması ile gıdaların bozulması ve üzerinde mikropların üremesi kolaylaşır. Klinikte en sık görülen E.Coli bakterisinin etken olduğu turist diyaresidir. Daha çok kanalizasyon sularının karıştığı kirli sularda yüzmek veya bu suların bulaştığı gıdaların tüketilmesi sonucu oluşur. Yeşil sulu az veya çok miktarlı dışkılama görülür. İshal vakalarında hastalığın şiddetini belirleyen en önemli unsur dışkılama miktarı ve sıklığı yani sıvı kaybının şiddetidir. İshalin en önemli istenmeyen etkisi dehidratasyon dediğimiz vücudun sıvı dengesinin bozulma halidir ve bu sıvı kaybına bağlı derecelendirilir. İdrar sıklığının azalması veya idrar çıkışının hiç olmaması, hafif ateş, susuzluk hissi, göz kürelerinin çökmesi, cilt elastik yapısının bozulup daha lastiksi bir kıvama gelmesi, tansiyon düşüklüğü başlıca belirtilerindendir. Eğer uzun süren ve sıvı kaybının çok olduğu bir ishal durumu varsa dehidratasyon riski de artmaktadır. İshallerde esas olan tedavi şekli vücudun kaybettiği sıvıyı ağız yolu ile geri alabilmektir. Çocuğun genel durumuna göre sıvı kaybı fazla ise ishal diyeti uygulanmalıdır.

İshal diyetinde öncelikle bol su, ayran, yoğurt, yoğurt çorbası, patates haşlaması, yağsız makarna, pirinç lapası, muz, elma yedirilebilecek gıdalar arasındadır. Kola içirilmesi vücut ozmolaritesini bozduğu için önerilmemektedir. Bunları alamayan çocuklarda özel olarak hazırlanmış tuzlu şekerli ishal karışımları (oral rehidratasyon sıvısı) da kullanılır.

Geçmeyen, şiddeti giderek artan, kan içeren ishallerde ve ağızdan sıvı alınamayan durumlarda hastaneye başvurulmalıdır. Bu tür hastalarda damar yolu açılarak damardan sıvı tedavisi yapmak gerekir.

Yaz İshallerinden Korunma Yolları:

  • İçeceklerin ve yiyeceklerin yıkandığı suların temiz olduğundan emin olunmalıdır.
  • Mümkün olduğunca dışarıda satılan, beklemiş yiyecekler tüketilmemelidir.
  • Özellikle yaz aylarında açıkta satılan dondurma, çocuklar için önemli bir ishal etkenidir.
  • Havuz tercihi olanlar için suyun temiz, bakımının düzenli yapılmış ve klorlamasının tam olarak yapılmış olması önemlidir.
  • İshal etkenlerinin çoğu ağız yolu ile alındığından ellerimizin temizliğine dikkat etmeli, çocuklarımıza bu konuda bizler de örnek teşkil etmeliyiz.          

Kulak enfeksiyonları

Özellikle kirli havuz sularından kaynaklanan etken mikroorganizmalardan dolayı dış kulak yolunda kaşıntı, pis kokulu akıntı, ağrı ve hafif ateşin olduğu yüzücü kulağı olarak da adlandırılan tablodur. Bu gibi bir durumlarda hastaneye başvurulmalı ve medikal tedaviye başlanıp havuz ve denize girmek bir süreliğine durdurulmalıdır.  

Tatilde hem çocuğunuzun keyfinin kaçmaması adına hem de oluşabilecek her türlü kaza ya da hastalığa karşı önceden önlem alınmasında fayda vardır. Bunun için tatile çıkmadan tatile özel bir ilk yardım çantası hazırlanabilir.

Bu çantada özellikle şunlar olmalıdır:

  • Güneş yanıklarından korunmak için yüksek koruyucu faktör içeren bir güneş kremi
  • Ateşli bir hastalığa karşı parasetamol içeren bir ateş düşürücü şurup ve fitil
  • Böcek sinek sokmalarına karşı sinek kovucu solüsyon, antihistaminik
  • Mide - bağırsak enfeksiyonlarına karşı kusma giderici bir fitil
  • İshal durumunda koruyucu prebiyotik içeren bir toz veya damla
  • Bazı travmalarda bölgenin üzerine konulması için buz paketi
  • Açık ve kanamalı yaralarda doktora gidene kadar kullanılabilecek steril gazlı bez
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
?>